Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Endüstri Mühendisliği Kulübü (EMK) tarafından düzenlenen “İş Hayatında Kadının Yeri” konulu panele katıldı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen panelde konuşan Atabek, çalışma hayatında kadınların yerine ve kadın haklarına vurgu yaparak, “Kadın olduğum için dikkate alınmadığım zamanlar oldu. Pek çok problemle tek başıma savaşmak zorunda kaldım. Ama çabalarımın sonucunu alarak fark edildim” diye konuştu.
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleşen panelde Atabek’in yanı sıra Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, Cevahir Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Cevahir, GE Healtcare Genel Müdürü Yelda Ulu Colin ve SAÜ Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nurgül Keser konuşmacı olarak yer aldı. Programa öğretim üyeleri ile çok sayıda öğrenci de katılım gösterdi.
“Çaba gösterenin emeği boşa gitmez”
Kadınların siyasetteki durumundan ve kendi kariyer serüveninden bahseden Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, “İnsanlar deneme yanılma yoluyla veya deneyim transferi ile öğrenirler. Ben yaşım itibariyle birçok konuda tecrübe edindim. Eğitim dönemimde, çalışma hayatımda bir sürü zorlukla karşılaştım. Ama önemli olan; bu zorluklar karşısında yılmadan çalıştım, çabaladım ve başardım. Sürekli çalışan ve çaba gösteren kişinin emeği boşa gitmez. Birileri sizi fark eder ve başarı merdivenlerini çıkmaya başlarsınız. Çalıştığım ortamın siyaset atmosferi ve siyasetin erkek ağırlıklı olması dolayısıyla her zaman çok çalışmak zorundayım. Lakin kadın fikirlerine ihtiyaç var. Buralara gelebilmek ve kadın haklarını savunabilmek için çok çalıştım. Bu serüvende ise çok zorluklar ile karşılaştım. Kadın olduğum için dikkate alınmadığım zamanlar oldu. Pek çok problemlerle tek başıma savaşmak zorunda kaldım. Ama çabalarımın sonucunu alarak fark edildim. Kendim için çalışmamın yanı sıra, benden sonra gelecek kişilerin de kendilerini daha özgür hissedecek bir ülkede yaşamasını hedefledim. Size tavsiyem, her daim rakiplerinizden iki üç kat daha fazla çalışın ve zorluklar karşısında yılmayın” dedi.
“Toplumun iyileşmesi kadının toplumdaki yerine bağlı”
Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, toplumun iyileşmesi ve ilerlemesi noktasında kadınların önemli bir rolü olduğunu vurgulayarak, “Öncelikle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününüzü kutluyorum. Kadınlarla ilgili konulara daha bütüncül bir bakış acısıyla bakmamız gerekli. Çünkü birçok konu, medyanın bize verdiği bilgilerle sınırlı kalmayacak şekilde derinliği olan konulardır. Neticede toplumun iyileşmesi için, kadınların toplumdaki yerinin iyileştirilmesi kaçınılmazdır. Başta semavi dinler olmak üzere tüm dinlerle birlikte ağırlıklı olarak ideolojiler, özellikle kadının statüsü üzerinden kendisini konumlandırmaya çalışmaktadır. Ülkemizin yakın tarihine baktığımızda, yine ayrıştırmalar kadınlar üzerinden yapılmaktadır. Özellikle 28 Şubat döneminde kadınların eğitim alması ve çalışması gerektiği savunulurken, bir taraftan da başörtüsü nedeni ile okula gelmemesi gerektiği savunuluyordu. Hem dindar kesimin hem de bu ideolojiyi savunanların kadınlara karşı bir özür borcu var. Bazı konularda kadının statüsünün iyileştirilmesi, başta istihdam olmak üzere girişken davranılması gerekiyor. Ancak girişken davranma çabası içerisindeyken, yasal düzenlemeler yapmak suretiyle kadının durumunun iyileştirileceğini savunmak da kolay bir şey değil. Örneğin; özel sektörde çalışan yeni doğum yapmış bir kadının 2 yıl izin yapması ve bunu özel sektörün kabul etmesi için düzenlemeler yapılması gerekli. Bu yapılmadığında, kadınların istihdam durumunu iyileştirmek yerine tam tersine kötüleştirmiş olunabiliyor” diye konuştu.
“Kadın ve erkek eşdeğerdir”
Cevahir Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Cevahir de konuşmasına Dünya Kadınlar Gününü kutlayarak başladı. Kadın ve erkeğin sadece eşit olmadığını, ‘eşdeğer’ olduğunu belirten Cevahir, “Bu durumu ayrıştırıcı değil, bütünleyici birliktelik olarak görüyorum. Her iki tarafın da farklı olguları ve farklı değerleri var. Kadın ile erkeğin neye göre eşit ve neye göre ayrı olduğunun çok iyi irdelenmesi lazım. Ben kendimden örnek verecek olursam; Karadenizli bir ailenin içinde ‘ben çalışacağım’ diye emek sarf eden tek kız çocuğuyum. Aile içinde, yaptığı işlerle ve duruşuyla sivrilen tek çocuk oldum. Şu an geldiğim noktada ailenin bayrağını tek başına taşıyorum. Her çalışkan, başarılı ve güçlü kadının arkasında baba sevgisi olduğuna inanıyorum. Ben babama âşık bir kız çocuğu olarak yetiştim. Babam çok çalışkan birisiydi. Ama arkada ise çok güçlü bir kadın olan annem vardı. Annem, eğitim hayatımızın öncüsü oldu. Eğitim konusunda kız çocuğunu erkek çocuğundan ayırmayan birisiydi. Biz biriz. Farklı güçlerimiz ve becerilerimiz var. İki taraf gücünü ortaya koyduğu zaman sonuç mükemmel bir şekilde ortaya çıkıyor. Başarı kaçınılmaz oluyor” ifadelerini kullandı.
“Cinsiyetten bağımsız performans göstermelisiniz”
GE Healtcare Genel Müdürü Yelda Ulu Colin, ailede verilen eğitimin ilerideki hayatı şekillendirdiğine değinerek, özellikle yetişme döneminde aile değerlerinin geleceğe yön verdiğini söyledi. Yelda Ulu Colin, “Allah, kadın ve erkeğe yaratılış aşamasında farklı farklı özellikler bahşetmiştir. Bizler bize bahşedilen özellikleri hayatımızda ne kadar iyi ve verimli bir şekilde değerlendirip kullanabilirsek, o kadar başarılı oluruz. Erkek egemen toplumumuzda iş kadını olarak var olmak, hiç kolay değil. Sizler üniversite içinde ve dışında sosyal faaliyet ve davranışlarda bulunun. Kulüplerde, sivil toplum kuruluşlarında yer alın. Cinsiyetinizden bağımsız performans göstermelisiniz ki yöneticileriniz sizi dikkate alsın. Kadınların erkeklerden daha fazla sorumlulukları var. İş hayatı, aile, annelik rolü bunlardan birkaçıdır. Empati kurun ve çok iyi bir dinleyici olun. Başarılı olan kişi dinlemeyi çok iyi bilen ve karşısındakine güven veren kişidir” şeklinde konuştu.
“Hayat, bir tercihten ibarettir”
Panelin moderatörlüğünü yapan SAÜ Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nurgül Keser, aile ile olan bağların iş hayatındaki başarıyı olumlu bir şekilde etkileyeceğini belirterek, “En başta çocuk eğitimi konusunda üzerimize çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Yetiştirme şeklimiz çocuklarımızın hayatını şekillendiriyor, onlara yön veriyor. Biz kadınların yaratılış olarak çok önemli özellikleri bulunmaktadır. Bu özelliklerimizi başarılı ve aktif bir şekilde iş hayatımıza uygularsak başarı elde ederiz. Hayat ise bir tercihten ibarettir. Kimi insan kariyeri seçer, kimisi ise aile hayatını seçer. İkisini de bir arada yürütmek bir hayli zordur. Büyük başarı ve özveri ister” dedi.